
Deprem günümüze özgü bir afet biçimi değildir. Geçmiş dönemleri de büyük depremler sınadı ve büyük tahribatlar yarattı. Mesela MÖ 464 yılında, antik Sparta’yı derinden sarsan büyük bir deprem, sadece fiziksel yıkıma neden olmakla kalmadı, aynı zamanda Sparta’nın sosyal yapısını, siyasetini ve Yunan dünyasındaki konumunu kalıcı olarak değiştirdi. Bu doğal afet, tarihçiler tarafından antik dünyanın en yıkıcı depremlerinden biri olarak kayıtlara geçti ve sonuçları itibarıyla bir dönüm noktası oldu.
Depremin Yıkıcı Etkisi
Deprem, tahminen 7,2 büyüklüğünde, Sparta kentini ve çevresini vuran şiddetli bir sarsıntıydı. Antik tarihçiler Thucydides ve Plutarkhos, olayın dehşetini aktarır. Şehirdeki neredeyse tüm yapılar, taştan inşa edilmiş olanlar dahil, yerle bir oldu. En trajik kayıp, askeri eğitim kampı olarak kullanılan ve içlerinde yüzlerce genç Spartalının (Spartiat) bulunduğu gymnasium’un çökmesiydi. Toprak kaymaları da bölgedeki dağlık arazide büyük can kaybına yol açtı. Toplam ölü sayısının 20.000’i aştığı düşünülmektedir. Bu rakam, nüfusunun büyük çoğunluğunu kaybeden Sparta için telafisi imkansız bir demografik darbe anlamına geliyordu.
Helot İsyanı: Krizin Tetikleyicisi
Depremin asıl yıkıcı sonucu, sosyopolitik alanda yaşandı. Sparta, helot adı verilen ve toprağı işleyen, Spartalı efendilerine hizmet eden köleleştirilmiş bir nüfusa dayanan bir ekonomiye sahipti. Spartalılar, sayıca kendilerinden katbekat fazla olan helotlardı sürekli korku içinde yaşıyor ve onların potansiyel bir isyanını bastırmak için acımasız bir baskı rejimi uyguluyorlardı.
Deprem, Sparta’nın savunmasız anını yakalayan helotlar için tarihi bir fırsat yarattı. Kentin enkaz altında kaldığı, askeri düzenin çöktüğü ve nüfusun şoka girdiği bu kaos ortamında, helotlar kitlesel bir isyan başlattılar. İsyan özellikle Messenia bölgesinde etkili oldu. Messenialı helotlar, bir zamanlar bağımsız olan topraklarını Sparta boyunduruğundan kurtarmak için ayaklandılar. İsyancılar, dağlık bölge olan İthome’da güçlü bir savunma kurdular ve Sparta ordusuna uzun yıllar boyunca kök söktürecek bir direnişi başlattılar.
Sparta’nın Çaresizlik Çağrısı ve Atina’nın Yardımı
Helot direnişi karşısında geleneksel askeri taktikleriyle başarı sağlayamayan Sparta, tarihinde belki de ilk kez, dış yardım istemek zorunda kaldı. Müttefiklerinin yanı sıra, o dönemde henüz yakın bir müttefik olmadıkları Atina’dan da yardım talep ettiler. Atina, demokratik yönetimi ve gelişen gücüyle Peloponnesos Birliği’nin lideri olan Sparta’nın rakibi konumundaydı.
Atinalı devlet adamı Kimon, Sparta’ya asker gönderilmesini savundu. Ona göre, iki büyük Yunan şehir devletinin ortak düşmana karşı birlikte hareket etmesi gerekiyordu. Bu düşünceyle, Atina’dan bir birlik gönderildi. Ancak bu yardım, Sparta’nın beklediği şekilde sonuçlanmadı. Spartalılar, demokratik Atinalı askerlerin varlığından, helotlara sempati duyup onları isyana teşvik edebileceğinden korktular. Sonuç olunda, Atina birliğini küçümseyerek ve güvenmeyerek geri gönderdiler.
Bu olay, Atina ile Sparta arasındaki ilişkilerde onarılmaz bir kırılmaya neden oldu. Atina’da büyük bir aşağılanma ve öfke duygusuna yol açtı. Kimon itibar kaybetti ve Atina’nın dış politikası, Sparta’ya karşı daha agresif bir tutum benimsemeye başladı. Bu durum, on yıllar sonra patlak verecek olan Peloponnesos Savaşı’nın temel nedenlerinden biri olarak kabul edilir.
Sparta’nın Gerilemesinin Başlangıcı
MÖ 464 depremi, Sparta için sadece bir doğal afet değil, varoluşsal bir krizdi. Depremin yol açtığı helot isyanı (Üçüncü Messenia Savaşı) on yıllarca sürdü ve Sparta’nın askeri kaynaklarını tüketti. Spartalı savaşçıların sayısındaki azalma, toplumun askeri temelli yapısını sarsarak uzun vadede Sparta’nın gücünün zayıflamasına katkıda bulundu.
Sonuç olarak, bu deprem, Sparta’nın “yenilmez” imajını sarstı, içsel zayıflıklarını ortaya çıkardı ve onu rakibi Atina ile kaçınılmaz bir çatışmaya sürükleyen süreci hızlandırdı. Doğa olaylarının tarihin akışını nasıl değiştirebileceğinin en çarpıcı antik örneklerinden biri olan Sparta Depremi, bir kentin kaderini ve dolayısıyla tüm Yunan dünyasının siyasi haritasını sonsuza dek değiştirdi.